Aynı zamanda çok iyi bir matematikçi olan Hayyam'ın fizik, metafizik ve astronomi üzerine de kitapları vardır. İran doğumlu olup 1044 - 1123 yılları arasında yaşamıştır. Çadırcı takma adını çadırcı olan atalarından aldığı düşünülmektedir. Yaşadığı dünyayı ve evreni anlamak amacıyla, içinde yetiştiği ve kültürel olarak beslendiği İslam ortamına hakim olan düşünceden ayrılarak , kendine özgü akıl yürütmelerini dörtlükler olarak dşa vurmuştur.

Meşhur rubailerinde yaşadığı ortamın haksızlıklarını, softaların akıl almaz saçmalıklarını kendine özgü diliyle eleştirir. Dörtlüklerinin konularını insan hayatı, dünyanın faniliği, aşk, sevinç, üzüntünün ve kederin boşunalığı , hayattan zevk alma gibi insan durumları oluşturur. 200 kadar rubaisi olduğu bilinmektedir.

Aşağıda sizin için rubailerinden bazı örnekler seçtik.

16 Kasım 2007 Cuma

Akıl bu kadehi övdükçe över;
Alnından sevgiyle öptükçe öper;
Zaman Usta'ysa bu canım nesneyi
Hem yapar hem kırıp bin parça eder.
Derde gama yatkın yüreğime acı;
Bu tutsak cana, garip gönlüme acı;
Bağışla meyhaneye giden ayağımı,
Kızıl kadehi tutan elime acı.
Ey Zaman, bilmez misin ettiğin kötülükleri?
Sana düşer azapların, tövbelerin beteri.
Alçakları besler, yoksulları ezer durursun:
Ya bunak bir ihtiyarsın, ya da eşeğin biri.

13 Kasım 2007 Salı

Toprakla karışıp bulanmamış bir can
Sana konuk geldi bir temiz dünyadan.
Otur bir kadeh şarap iç kendisiyle,
Sana iyi geceler deyip kaçmadan.
Dünyaya geldiler ,coşup taştılar;
Güldüler,eğlendiler,anlaştılar;
Bir kadehte sızıverdiler birgün
Ölüm uykusunda kucaklaştılar.
Her sabah yeni bir gün doğarken,
Bir gün de eksilir ömürden;
Her şafak hırsız gibidir
Elinde bir fenerle gelen.

19 Ekim 2007 Cuma

Ferman sende ama güzel yaşamak bizde
Senden ayığız biz sarhoş halimizle
Sen insan kanı içersin biz üzüm kanı
İnsaf be sultanım kötülük hangimizde